SEYİRLİK OYUNU
1960 yıllardan bu yana Yukarıköy’ de Mısır Soyma ırgatlık (İmece) lerinde oynanan bir oyun vardı. Bu oyunun mısır harmanının soyulup bitmesinden sonra yapılırdı. Onun için oyunun oynanacağı saat sabırsızlıkla beklenirdi. Hacı Sadık KURT ile kardeşi Hasan KURT bu oyunun yönetmeni durumundaydılar.Oyuncularını şimdi hatırlayamayacağım Ama yine Sadık amca ile Hasan Amca baş rollerde idi zannedersem. Roller doğaçlama olarak oynanırdı.Muzıplıkleri ile tanınan Durmuş Aksoy,Rahmetli Kadir Yılmaz,Kadri Bektaş, Rahmetli Şakir’ in Zihni ve Behlül, Rahmetli Osman bey’in Şemsettin ,Rahmetli Alay Ahmet Aydın daha sayamadığım birkaç kişi daha vardı.Bunların olmadığı ne düğün ne de İmeceler hiçbir değer taşımazdı.Hele hele mısır soyma ırgatlıkları hiç olmazdı. Her biri anadan doğma birer aktör olan bu insanlar yerlerini, ne oldu da geçim derdine düşmüş,somurtkan,gülümsemeyen insanlara bıraktılar?
Köyümüzde Yıllarca Oynanan Bu Seyirlik Oyununu Hatırlayabildiğim kadarıyla Sizlere Sunmak İstiyorum.
Oyunun Adı: Kürt Oyunu
Oyunun Kahramanları:
1.Muhtar
2.Köy bekçisi
3.Kürt
4.Arap
5.Fadig (Fatma anlamında)
6.Seyiciler
Oyun Alanı : Mısır harmanını soyulduğu yer
Kulanılan Malzemeler,
1.İki adet Mendilden Kamçı
2.Arap’ın yüzünü karartmak için baca kurumu
3.Fadik’in (Fadik,tek başına bir isimdir)Yüzünü örtmek için eşarp
OYUNUN OYNANIŞI
Seçilen aktörler makyajlanır, kıyafetlerini giyer,Sırt taraftan gömleklerinin altına soyulan mısırların yapraklarını doldururlar. ( Kırbaçla vurulduğu zaman canları yanmasın diye.Kürt ile Arap için bu gerekli.)
Muhtar alanın ortasındadır. Bekçi alanda dolaşmakta.Düzeni sağlamaya
çalışmaktadır. Arap ile Kürt birbirine rakip iki tiptir.Oyun başlamadan önce ikisi de kapının dışarısındadırlar.Fadik ,seyirciler arasındadır.Fakat kim olduğu belli değildir .Kürt’ün sevgilisidir.Ayrıca da Arap da onun peşindedir.Fadik ,seyirciler arasındadır.Aama tek Kürt tarafından tanınmaktadır.Kürt de onu parmaklarının bir tanesinden tanımaktadır.Oyunun uzaması için kendisine değişik birkaç kişi gösterilir.
Bekçi ortada dolanırken Kürt kapıdan bağırarak içeri girer,karşısında bekçiyi bulur.Bekçi ile tartışır.Kendisinin Fadik’ini aradığını ,kendisinin Muhtara götürülmesini ister .Muhtarın evine götürülür.(ortada ev falan yok).Muhtar ortada oturmaktadır.Kürt,Muhtarı görmemiş gibi yapar,Kapıya vurur.(Oyunun uzaması ve etrafı güldürebilmesi için hareketler tekrarlanır).Muhtar duymayınca Kürt sinirlenir.Bekçiye bir iki kırbaç atar.Bekçi de:Kuvvetli vur Muhtar yedi kat kiremit altındadır der.(Maksat ,aynı sahneyi tekrarlamak oyunu uzatarak ve muhtarı da dayaktan nasiplendirmek,ilgiyi, heyecanı artırmak ve seyirciyi güldürmektir.) Tekrar muhtarın omuzuna vurur.Dayaktan kurtulmak için muhtar ortaya çıkar. Alanı daraltan seyircinin yerlerine çekilmesi için, şu etraftaki fareleri bir kır gel bakalım diye Kürt’e emir verir.Kürt de seyircilerin ayaklarına birkaç kamçı indirir ve geri gelir.(Bu seyircileri kırbaçlama oyun boyunca aralıklarla birkaç kez tekrarlanır.) Bu arada hızla kapıdan içeri giren Arap tarafından Kürt kamçılanır.Kısa süreli bir kavga olur. Kürt Muhtarın yanındadır.Muhtar,bekçiden Kürt’e oturması için bir sandalye verilmesini ister.O da dizini Kürt’ün arkasına dayayarak ve de omzundan çekerek oturtur gibi yapıp yere indirir.(İzleyenleri güldürmek için).Bu arada bekçi yine dayağı yer. Kürt’ten Fatik’ini neresinden tanıdığı sorulur.O da işte küçük parmağından .Seyirciler arasından birkaç kişi seçilir. Muhtarın yanına oturtulur. Yüzü kapalıdır.Parmakları sıra ile gösterilir.Bu mu? Yok.Bu mu? Yok…O zaman bir başkası getirilir.O da aynı işlemlerden geçer.Seyircileri güldürmek için Arap yine bir yerlerden çikar gelir,Kürt’e yine birkaç kırbaç atar,Kürt’te ona,kısa süreli bir kavga yaşanır yine.Kürt Fadik’ini aramaya devam eder.En sonunda parmaklarından üçünçü kişinin Fadik’i olduğunu söyler ve oyun sona erer.Oyun boyunca seyircilerde dayak yemek için ve heyecanı artırmak için Kürt’e sataşır.İskemle verir gibi yapar.Kürt’ün arkasına aniden dizini dayar arkaya doğru omuzlarından çekerek yere indirir.Oyun boyunca bu birkaç kez aralıklarla tekrarlanır.
Hatırımda kaldığı kadarıyla anlatmaya çalıştım.Daha doğrusunu bilenler varsa lütfen yazsın.
Hazırlayan: Ömer Yakup KADIOĞLU