YUKARIKÖY KÖYÜNDE NELER OLUYOR ?
Güzel Köyümüz Yukarıköy Köyü Maçka’nın en güzel en şirin köylerinden biridir. Köyümüz bir zamanlar Maçka’nın en fazla nüfusa sahip köyüydü. Son yıllarda bir takım ekonomik ve sosyal nedenlerden dolayı çok göç vermiş olan köyümüz bugünkü nüfus seviyesine gerilemiş bulunmaktadır.
Köyümüz halkı; Köprübaşı, Tonya, Akçaabat ve Yomra Araklı gibi Trabzon’umuzun değişik yörelerinden gelen insanlardan oluşmaktadır. İlimizin çok değişik yörelerinden gelen dedelerimiz, yıllarca bu topraklar üzerinde kardeş kardeş yaşamış nesillerini günümüze kadar selametle getirebilmeyi başarmışlardır. Geçmişte bir iki talihsiz olay hariç o yıllardan günümüze köyümüzde genelde sessiz sakin bir hayat hüküm sürmüştür. Köyümüz halkı arasındaki kan bağı akrabalığı yanında hemen hemen herkes birbiri ile kız almış kız vermiş birbirinin hısım akrabası olmuştur(sıhri akrabalık). Sağlam temeller üzerine atılan bu dostluklar sayesinde herkes birbiriyle kardeş kardeş yaşamış düşmanlığa, dargınlığa yer verilmemiştir. Tüm köy halkı köyde, yaylada, düğünde, şenlikte, yolda izde, tarlada, sevinçte, kederde, cenazede, hep beraber olmuşlar. Tarla bahçe işlerini hep birlikte yardımlaşarak imece usulü ile yapmışlar, hiçbir zaman tefrikaya düşmemişlerdir.
Üç dört dönem evveline kadar köyümüzde yapılan muhtarlık seçimlerinde en az iki üç aday birbirleriyle yarışır, seçimler huzur ve neşe içerisinde geçer, seçimler biter bitmez de muhtar seçilen adayı diğer adaylar kutlar, oradan ayrılmadan sandığın başında sarmaş dolaş olur, o iş orada tatlılıkla biterdi. Bu vesile ile şimdiye kadar gelmiş geçmiş tüm muhtarlarımızdan ahirete göç edenlere Cenab-ı Allah’dan rahmet hayatta olanlara sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Bu güzel köyde eskiden çok zor şartlarda kardeş kardeş yaşayan bu insanların çocuklarına, torunlarına şimdi ne oluyor…
Son yıllarda muhtarlık ve ihtiyar heyeti seçimlerinde kıyasıya bir yarış, ortalıkta bir sürü gereksiz boş laflar…seçim sonrasında insanlar arasında kırgınlıklar, birbirine surat asmalar, birbirinden yüz çevirip, aradan selamı sabahı kesmeler. Nedir bunlar anlamak mümkün değil. Yıllarca kardeş kardeş yaşayan bu köyün insanlarına ne oluyor… Lütfen herkes aklını başına toplasın. Bu güzel köyün huzurunu, birliğini bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu birliği bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.
Birbirimize hoşgörülü olalım, demokrat olalım. Hepimiz aynı tavanın balıklarıyız, hep yüz yüze bakıyoruz, birbirimize küsmek darılmak olmaz. Komşular arasında fındık kabuğunu doldurmayan nedenlerden dolayı meydana gelen bu gibi dargınlıklar, kırgınlıklar artık ortadan kaldırılmalıdır. Köyümüzün muhtar, ihtiyar heyeti, cami imamı ve ileri gelenlerine sesleniyorum… Geçmişte ve günümüzde komşular arasında meydana gelen kırgınlıkların, dargınlıkların giderilmesi için harekete geçme zamanı gelmiş geçmiştir bile. İnsanlar arasındaki bu kırgınlıkları kullanıp, komşuyu komşuya vurdurmak isteyen, kendilerini uyanık olarak zanneden zavallılara, münafık kimselere, provokatörlere asla pirim vermeyelim.
Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Birbirine küs olanları barıştırmanın, insanlar arasındaki kırgınlıkları gidermenin Cenab-ı Allah’ın yüce bir emri olduğu asla unutulmamalıdır.
Köyümüz sakinlerine ait dağ mevkiindeki mezra evlerini yakanları nefretle kınıyorum. Öyle anlaşılıyor ki provokatörler yine iş başında. Aman dikkat. Hane sahiplerine buradan geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.